12
Yorum
40
Beğeni
5,0
Puan
1599
Okunma
Bir Eylül akşamı gel
Gün geceye uğurlanırken
Serin bir esinti sarınca
El ayak çekilince
Gün batımı vakti
Börtü böcek çekilince yuvasına
Ufkun kızıllığı yükseği aşmadan
Daha ışıklar yanmadan
Sofra telaşında
Çay deminde
Karanlık bir güne uyanmadan
Zaptiye sokakları tutmadan
Şehri sirenler sarmadan
İhtilal ihtimali olmadan
Başka bir zaman dilimi
Tarih yazsın
Bir Eylül akşamı gel
Şu kangren yaram deşilmeden
Umutsuz mutluluğun eşiğindeyim
Uykulu gözlerle yatağımdan alınmadan
Belki de tam vakti
Zaman bize zaman tanımışken
Ne dersin…
Ahmet Coşkun
5.0
97% (32)
4.0
3% (1)