Eylül Grisi
Kaybolan zamanların yerini biliyorum
Bir Eylül grisinde saklanıyor her biri
Gözlerinin ta içinde gördüğüm
Işıl ışıl gülümseyişin de orada

Çok uzaklarda kaldı
Turuncu ışığıyla gülümseyen o oda
Kurumuş saksıda fesleğenlerim
Küf tutmuş masa sıra
Örümcekler yuva yapmış nicedir
Bin bir umutla her sabah açtığım o kapıya

Başı okşanmamış çocukların
Ellerim o saçlara hasret
İri iri açılmış o gözler gözlerime
Birikmiş heyecanla anlattığı hikayeleri
Hikayeler bir damla gözyaşına emanet
Oyun izleriyle süslenmiş yanaklarından
Silinmiş elinin gerisine

Çıldırtan sessizliği mi dinliyor kulakların
Çocuk kahkahalarına alışkındır oysa ki
Her yıl sevinçle karşıladığın Eylül
Sevdalın pazartesi
Gelmeyin şimdi
Etmeyin beni en müstesna aşkımdan
Parçalamayın zihnimdeki laleleri

Şimdi yaftaların işgalinde ak alnım
Şimdi boynu bükük
İflah olmayan tüm iyi niyetlerimin
Güvenmeyi öğretirdim oysa
Hesapsız sevmeleri
Sınır tanımaz idealleri
Direnmeyi
Susmamayı
Yutkunmamayı tepkikeri
Oysa şimdi
Soysuz bir bıçak durur ciğerinde tüm sözcüklerimin

Sen benim ruhsatlı hayalim
Sevdam, umudum, geçmişim,geleceğim
Gençlik iksirim
Sonsuzluğa verdiğim isim
Geçmemeliydin kıymet bilmez ellere
Ucuz çıkarların orta yerinde
Sürgün verebilecek tohum değildin

Ah imgeler
Ne ağırdır yükünüz
Hiç çığlık çığlığa söylenmeyecek türkünüz
Adınız bilinmeyecek
Bir şiiri kıskandıran gözündeki mağrur renk
Çile yükü ellerin
Ve hayatın yükünü sırtlayan asi omuzların
Zamanın çıldırtan tepkisizliğinde
Yitip gidecek
Yitip gidecek

Bahar Öğretmen
3 Eylül 2018