9
Yorum
43
Beğeni
0,0
Puan
1363
Okunma

şafağın pırıltıları düşerken yapraklarda ki çiğ le re
umudun hırkasını hala örüyordum titrek ellerimle
her ne kadar vardiyalar da yorulduysa da bedenim
yinede sıvazladım alın terimi özlemlerle
gün oldu uçurumun kenarında buldum kendimi
gün oldu düştüm vesfeseye
tükürdüğümü hiç bir zaman yalamadım
menfaat da dilemedim kimseden
kaç defa kırıldı şu kalbim
kaç defa girdim yerin dibine
yinede köprüleri atmadım
acep bu denli ucuz muydu hilkat im
ne yaptım da bu cezaları hak ettim
kaderime vur
küsmeyen topraklar misali
karartma gecelerime sor
kaç kadehi ardın sıra fon dip ettim
bana yine boş
nahoş bir hicran bıraktın
gönlümü yor
kapana kısılmış ağıt emsali
kim bilir hangi gece bende bir ışık gibi söneceğim
kim bilir son suyumu hangi ellerden içeceğim
feleğin darbesini çok yedim
yedim ama hala bir fanatik sevgi seli ıslatır beni
ya tamamen yürürlükten kalkacak ki unutulacak
yada kalbim duracak ki susacak
sonunda keşkelerden bir beste yaptım
bakmadım kafiyesine vezin ine
aslında her şeyin farkında oldum ama
dikkat etmedim dozuna. tesirine
ne yazık ki bir ömrü boşuna tükettim
çok uğraştım ama zamanı döndüremedim tersine
yakalamaya çalıştım ama
uzanamadım yüreğimin bir tanesine
nar tanesine uzanamadım