çoğu bu oyunda kaybediyor
çoğununda şansı yaver gitmiyor defalarca
belli ki ya oynamasını bilmiyor
yahutta zamanlamasını
bir tufan ki yürekleri darp ediyor yıllarca



acep bir defalık ettiğim yemini mi çiğnesem
yahut ucuz bir şey bulabilmek için Mısır çarşısını mı gezsem
yada bedava diye Boğazdan geçen gemileri mi seyretsem
yoksa papaz karası bir şarap kapıp Çamlıca tepesinde mi demlensem
bilmem ki reaktif durumdan nasıl aktif duruma geçsem
karar veremiyorum kısaca
ama görüyorum
ama duyuyorum
kimi gün boyunca
kimide yakamozlar soyununca



alçalıyor haliç köprüsü önümü kesiyor
vahşi bir canavar oluyor trafik sıkışınca
hayaller kuram
ümitler buram buram oluyor
belkide her biri yeni bir oluşumu çağrıştırıyor
kalanlar ve olanlar hesaba katılınca



birileri dik
diğerleri asimetrik yürüyor
yürüyemeyenler kaderine küsüyor kanımca
her düşüncem bir hasreti tetikliyor
toplayıp getiriyorum onları karşıma
boğazıma bir şeyler düğümleniyor
soğuk bir düş oluyor hesap tutmayınca



bir tarafta sis
öte tarafta yeis
agresif olmuş her biri
adeta oynuyorum köşe kapmaca



etraf da ne dirlik nede evladiyelik bir şey kaldı
kimini yel
kimisini de meczup bir sel aldı
bilmem ki bu başıboş yaratıkları ortalığa kim saldı
dinime söven dindar olsa bari
bu en büyük kurtuluş oluyor toparlanınca



aslında ne tartılır
nede ölçülür
içindeki metruk sevgisi
gelen vurmuş
giden vurmuş
yok bunun ötesi berisi
bahtının rüzgârına kapılmış
meçhule doğru yürüyor zannımca
düşler sığınağı bombardımana tutuluyor
ama vefasızca
ama zalim ca