20
Yorum
44
Beğeni
4,9
Puan
1570
Okunma

gönle düşünce aşk içimizde zehir zıkkım bir acı olur
her anını da iste sekte isteme sekte çekeriz
alazı da bir türlü dinip de tükenmez ki sevdaların
her bir olayda
hep yolumuza aşılmaz engelleri dizip de
özümüzü yanlışlara sevk ettiğimiz hakiki bir olgu
yaşamın gailelerine zirzopça saldırdığımız da
biz özümüze aykırılığı sokacak kadar yabanileşirken
nefsini bir kenara ataraktan
gerçek aynasının karşısında dik duruşta
varlığının amaç ve sebebini sorgulayanlarımız da var mı ki
kendimizi şöyle bir hizaya çekme fikri de hiç gelmiyor mu aklımıza
hele ki alacak verecek savaşında o denli kızgın bir hırs var ki
illa ki bizlerden o girdapta ruhlarımız çok ayrık kalıyor
ve hislerimizle ruhlarımız çakışmıyor
bu da aptalımsı bir serkeşlik hali ki
gerçeği görüp de bilmeden serkeşleşme olgusu gibidir
o kadar da çok çeşitli sebepler var ki âdemoğlunu serkeş edecek
mal gurur ile kibir güzellik hırs şan-şöhret ve binlerce dünyevi isteklerdir
insanoğlunu nefsin güdümünde yol ve izden çıkarışta da şaşırtan
ebedi yatacağımız yeri işaretle bir ulvî kişi şöyle demiş
buradakilerin bin pişman oldukları nesneler için
yaşamdakiler birbirini iç acımadan kırışta yiyip de bitiriyor
koşuşturduğumuz eş dost aşk sevgi ve taallûkat
mal mülk akçe ve variyet
makam ve insanlık gibisinden nefsi şeyler için
Âdemoğlu yaşamının imtihanıyla sınanırken
sıfırlanınca notumuz
hiç umulup beklenilmeyen bir anımızda da
Allah’tan öylesine sert bir emir gelir ki
yaşanılanlar boşa gider tüm hayat sil baştan olur
bir hiç olarak da yaşamı idame ettirmek zorunda kalırsınız
gel gelelim ki o anda mazinizden siz çok çokta ötelerdesiniz
hakikatin yanında durmayı kaç kişi becerebilir ki
yaşamlarının bu karmaşık ve yalancı havasında
ben kimim
nerelerden nasıl geldim
ve de nerelere neden gidiyorum
bu alemde bir görevim ve gayem var mıdır?
ben neredeyim şimdi ve ben ne yapıyorum
neye ve nereye bilinçsiz ve şaşkınca saldırıyorum
diye hiç soranımız var mı ki
mevt-i yok mu ettin ki ey ademoğlu sen
kabre giden yol da açık onu da kapatamadın
o halde neyine güvenir de sen daima böbürlenirsin
özümüz neye ait veya neye aşık
bu yalancı ve fani yaşama mı?
yoksa baki ve gerçek bir aleme mi ait ve aşığım
kendimize hiç mi hiç acımadan
açık açık hesabımızı da kitabımızı da verebildik mi?
ve.. bu yaşamda ki içine düştüğümüz o sil baştan olgusu
yeknesak ve tekdüze bir hayatlarının içinde ki
bir eli sıcaktan soğuğa sokmayanlar için
onlar hiç düşünmezler ki günlerini gün ederken
vurdum duymaz onca boş geçen zamanlarında
değil ki bir imtihanla
değil ki bir öncelikle
değil ki sıkı bir semavî ikazla
akıllanmazlar öyle veya böyle hep kıçları açıktadırlar
işte böylesine de kötü bir konumla da karşı karşıya kalırlar
gerçeklere şöyle bir an duruşta göz attığımızda
ve o yaşam epizodundan kumlu başımızı çıkarttığımızda
geçte olsa yaşamda ki her bir şeylerin de
boş ve geçici bir serap olduğunu ancak fark edebiliriz de
düzelirim daha çok zamanım var derken
hiç ummadığı bir anda da
çaresizce el kol bağlı kala kalınır kor alazların eşiğinde
peki gel gelelim kabirden sonra ki yaşamımız ne olacak...
(25.08.2018) AZAP...
5.0
95% (35)
4.0
5% (2)