0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1234
Okunma
Mahallenin dervişi başlamış riyazete
Tüm dünya süslerinden teker-teker el çekmiş
Saçlarını kestirmiş katlanmış eziyete
Şehrin kabadayısı kafasına tuz ekmiş
O sustukça bir tokat patlatmış ensesine
Dervişim gayet sakin, oturmuş boyun bükmüş
Saçsız kalan kel başı gam katmış neşesine
Her şaplak yüreğinden kocaman bir ah sökmüş
Dayı büyük gururla berbere el sallamış
Giderken sağa sola gayet alaylı bakmış
İnmiş cadde başına beye selam yollamış
Çıkarmış cepkeninden bir tel sigara yakmış
O da ne? Ötelerden gem-i kopan bir çift at
Arabayla birlikte dayı-ya fena çakmış
Berber demiş dervişe; bedduan da ne sürat?
Gurur abidesini boş çuval gibi kakmış
Ben beddua etmedim demiş garip dervişim
Şu kabağın sahibi duymuş ki! Yere yıkmış
Beddua değil asla! Duadır benim işim
Lakin zulüm Rabbimin, belli canını sıkmış
Allah! Diyen bir kalbi inciten olmaz iflah
Mazlumun zerre ah-ı arşı alaya çıkmış
Tuzak, kuranı yutar, zalimler bulmaz felah
Kabadayı başına gelen de gayet şıkmış…
Salih Yıldız…16.08.2018
.
5.0
100% (2)