bir sırtlan ki
alnında güneşin boza pişirdiği
garibim saatlerdir seyreder
ailesini mi yitirmiş bilinmez
ilerler Tanrının lütfuyla
boydan boya Afrika bozkırında
ışıma yapar sıcak tepesinde
çöl kanunu ölümcül kuşkusuz
kurak zaman kapıda susuz

bir sırtlan ki
sosyaldir mahlukat
birlikte avlanır
yoksa av olur avlanır
avlanır da avlanır mübarek
pavkırırrr pavkırır geceler boyu
kıkırdar durur yerken kıkırdakları
diğer leş yiyiciler pusuda
duyulur tüyler ürperten kahkaha

bir sırtlan ki
aç bilaç yollarda
kavrulur güneşin alnında
bir yudum suya muhtaç
sırtlanmış yaşamı sanırsın
bir umut belirir birden
bir sırt ufukta boy verir
hayal mi Tanrım bu?
sırt verir yaşam bu kez
kuşlar cıvıldar, sular çağıldar
gönül teli titreşir o dem
bir ses yükselir benliğinden
sırt lan koşş!

umut ki
hangi tepenin ardı belirsiz
bir iz bu yaşamın alnımızda bıraktığı
ey insan!
anlar mısın doğanın gizini?
çok sürersin bir meçhulün ayak izini
duymaz mısın yaradanın
tok sesini, nefesini…


L.T.