1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1666
Okunma

ben seninle toprağı yeşerten tohum
ben seninle ırmakların pırıltılı sularında
derin bir dehliz
durmadan büyüyen anafor olmak isterim
derin vadilerde rüzgarların kanatlarına al beni
yabani zeytin ağaçları gibi aşılanmışız yabancı bir dala
ben seninle vadilerin kucağında mavi bir ülke olmak isterim
kararsız akan nehirlerde yıkamak isterim kirlenen bir gölün yazgısını
zamana karşı direnen ahşap evler
açık müzayedeye çıkmış postmodern aşklar
antika bir hüzün lirik bakışlar cumbasında
camları buğuya kesmiş pencerelerin yağmurları gibi nicedir yaşam
en güzel çayı demleyen çarşılarda oturup
edip cansever okuyacağız yitip giten maviliklerimize
yitirme mavi umudu
yaşam belkide genç bir kadının anoriksiya günlüğüdür
ben sende güneşin son ışıkları vururken sulara
rüzgarın kanatlarındaki kuşları yaraladım
sevmezdim seni bu kadar
elimi kana bulayan kırmızı dut ağaçları olmasa
tan ağarırken bekle beni
kam kadınlarının tinlerine sinen gizemlerle
gittikçe büyüyor içimdeki nehirlerin anaforları
evreni anlamak üzerine şiirler yazıyor seyyah şairler
bir uzay teleskopu ile bakıyoruz ardımızdaki gezegene
çocukların çemberleri kırık sokaklarda
beyaz bisikletler devrik patikada
gözlerinden kararsız bir nehir akıp gidiyor öylece
bilirsin bütün ırmaklar denize ulaşır
ulaşmayan tek sensin nehir saçlı sevgilim
seninle gölyazıda ağlayan bir çınar olmak
rüzgar kanatlı atları çağırmak yeniden
geçmiş hatıraların ağırlığı sulara vuruyor
gittikçe büyüyor içimdeki nehirlerin anaforları
yaşam belkide ağlayan bir çınardır
yaşam kararsız bir nehirdir
denizlere ulaşmayan
yaşam bir aysberge çarpmaktır
parça parça denizlerde ilerleyen
belkide genç bir kadının anoriksiya günlüğüdür
yaşam belkide yalıyarlardan
vuslatı olmayan sevdaları atmaktır
Ömriye KARATAŞ
06.07.2018
5.0
100% (5)