Tarlaya ekilmeden, değirmene varmadan
Deliksiz eleklerde eleniyor çilli kız.
Beşiklerde sallanıp kundaklara sarmadan
Her taraktaki beze beleniyor çilli kız.

Bin riyakâr muhafız dört dönüyor başında
Toyluğunu atmadan daha bu genç yaşında
Seyisin çevirdiği kösürenin taşında
Tosya bıçağı gibi bileniyor çilli kız.

Aldığı icazetle iki sağır bir körden
Şişirmiş balonları on fit yükselmiş yerden
Her günü yaz sanıyor donup düşecek birden
Zemheriden habersiz dolanıyor çilli kız.

Saçları kıvır kıvır püskülleri kepinde
Her davulu çalıyor bin tokmak var küpünde
Mısır Babunu gibi oynamazsan ipinde
Gözleri limon gibi sulanıyor çilli kız.

Koltuğunda kitaplar köşe bucak geziyor
Bacak bacak üstünde tiril tiril yazıyor
Çatlamış bardaklardan örtülere sızıyor
Her masanın ucuna ulanıyor çilli kız.

Kışın yama tutmayan asfalt çukuru gibi
Suyu birikmiş amma belli olmuyor dibi
Farkında değil haspam çamur doluyor cebi
Daha çomak sokmadan bulanıyor çilli kız.

Aydın YÜKSEL-ANKARA
23.05.2018.Çarşamba-14.58