7
Yorum
26
Beğeni
5,0
Puan
1095
Okunma

Sen gittin de Efendim dünya aniden durdu
Bilal Habeş’in ezan okuyamaz oldu
Okumak isteyince gözyaşları sel oldu
Dizleri üstüne yığılıp lâl olurdu
Sen gittin de bahçende güllerin kokmaz oldu
Sen gittin de Efendim bulutlar matem doldu
Fatımatüz Zehra’n hicran ateşiyle kavruldu
İnce hastalığa düştü ömrüne hazan vurdu
Altı ay sonra ölüm yoluna pusu kurdu
Sen gittin de gönüller hepten virân oldu
Sen gittin de Efendim kâinat gülmez oldu
Ömer’in yüreğinden mızrak yedi mahvoldu
Az kalsın gözyaşları onu boğuyordu
Kavuşma arzusuyla ömrünü doldurdu
Sen gittin de alemler kederlere boğuldu
Sen gittin de Efendim yer ve gök ağlar oldu
Ebubekir’in o an can evinden vuruldu
Yüreği yandı yandı köze döndü kavruldu
Dünyası karardı yüreği acı doldu
Sen gittin de bülbüller güllere şakımaz oldu
Sen gittin de Efendim alem hüzne garkoldu
Aişe’n ayrılığın acısıyla yoğruldu
O daha sana doymadan ayrılık kaderi oldu
Hayatının baharı birden sonbahar oldu
Sen gittin de gönlünün sultânı gülmeyi unuttu
Sen gittin de Efendim göğün rengi bozuldu
Ali’n dönersin diye yollara bakar oldu
Mutluluğu senle vardı sen gidince yok oldu
O canını mübarek avuçlarına koymuştu
Sen gittin de yıldızlar karanlığa boğuldu
Sen gittin de Efendim ümmet perişan oldu
Kefere ümmetinin boynunu zalimce vurdu
Ümmet kendi içinde parçalanmaya durdu
Nifak, tefrika, fitne gökyüzünden yağar oldu
Efendim ne yazık ki şu âleme olanlar oldu,ne yazık ki olanlar oldu..
5.0
100% (20)