1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1399
Okunma

Sokaklar gözyaşı, burkulur içim.
Gel de ağlayalım, derdimiz aynı.
Sancılar sarmalar, boynumda sicim.
Gel de ağlayalım, derdimiz aynı.
Yaşarlar timsahlar, kilitli köşkler.
İnsana kapalı, tükenmiş meşkler.
Poşetli kalpler, jelatinli aşklar.
Gel de ağlayalım, derdimiz aynı.
Köpekler içeride, kediler kaçak.
Develer dışarda, yetmiyor saçak.
Ne yapsak faydasız, her elde bıçak.
Gel de ağlayalım, derdimiz aynı.
Yaldızlı dünyanın, her yeri bozuk.
Yediğin kazıksa, yemediğin azık.
Anasına söverse, arsız bir çocuk.
Gel de ağlayalım, derdimiz aynı.
Maymunlar oturur, insan yerinde.
İnsanlık kör gözlü, yara derinde.
Gam çiçekleri mi kaldı elinde.
Gel de ağlayalım, derdimiz aynı.
Arsızlar tıkınır komşuları aç.
Saymayı unutmuş, koyunları kaç.
Kaç kerecik farz ki hep sayıklar hac.
Gel de ağlayalım, derdimiz aynı.
Doğruluktan şaşmazsan şaşırtırlar.
Kafdağı’ndan öteye aşırtırlar.
Vurup taşı sırtına taşıtırlar.
Gel de ağlayalım, derdimiz aynı.
Çalarlar acımadan, alın terini.
Zamansız yolarlar, gonca gülünü.
Ortada koyarlar, kefensiz ölünü.
Gel de ağlayalım, derdimiz aynı.
ODABAŞI bir gün, dönerse devran.
Biter kara günler, yırtılır ferman.
Karakışta sürülür mü hiç harman?
Gel de ağlayalım, derdimiz aynı.
şuayipodabasi...
26.01.2011/KEPEZ/ÇANAKKALE