şah damarımda ol yar... eğri bir hançer saplı
aramızda dağlar ve o uçurumlarda yar
korkarım boynum ister bu sitem kara saplı
sahile vurdu yürek ’kimsiz’ mahrumlarda yar
.
yakar; ekmeği aşı aşk için yanmış tandır
kökler kendini zaman, güne sökülen tandır
ezer geçer gönlümü görmediğim çoktandır
kervan geçmez yerlerde sürüm sürümlerde yar
.
zapdolundu burçlarım, cebren vezir açamaz
keskin vurur darbeler medceziri acımaz
şehrimde acı abad geçtim ecri acım az
girdabıdır vav gibi, cismim dürümlerde yar
.
menteşesinden çıkmış, doğmuş mahreç ademde
gelmiş geçmiş kaç civan izi var seccademde
yanalım bu ateşe ’gel’ geçer süreç demde
toprak gül olur kokar şeytan cürümlerde yar
.
haram dedim içmedim sarhoşların piriyim
bir kibritlik tadım var, pazar kelepiriyim
sazlıktan kopmuş bir ney, apollo nun liriyim
vuruktur prangası, can götürümlerde yar
.
söyle dinlesin yoksul avuç avuç allahî
ay doğmuyor göğümde bulutlardan vallahi
kıldan da kılıçtan da, boynumuz eyvallahî
bu baş, halükarına bağlı hükümlerde yar
küfsü kokan bu nem ’heyhat’ kör düğümlerde yar



.