2
Yorum
10
Beğeni
0,0
Puan
839
Okunma
bir dağı aramalı
insan
gün ışığının ilk düştüğü yerde
bir karıncanın
izini sürüp...
modern bir gülüş
sarmışken
bir ahlat ağacını
değmeden
çöğürüne
ferhat’tan
yol bilmeli
ferhat’tan
dil bilmeli
bir taşı aramalı
insan
bastırıp elini
bağrına
bir uçurumdan düşer gibi
boşluğa
bir yaprağın
uçuşuna bakıp rüzgarda
bırakıp kendini
umarsız bir derde
veysel’den
yar bilmeli
aşıktan
yaran..
bir yüzü aramalı
insan
günde kavrulmuş
zamanda savrulmuş
acılarıyla tutmuş
köşe başlarını...
bir sözün içinde
bir sözün dışında
bir baışta belki
belki bir dokunuşta
bir yüzü aramalı insan.
yüzünü aramalı..
insan kendini aramalı
insanlığında..
16/06/2018
ödemiş