LEBLERİN SENİN…

Yaz, bahar ayında,vahalarda hurma,
Çöllerde seraptır yâr, leblerin senin,
Mevla’yı seversen,uzağımda durma,
Suretinde al aldır yâr, leblerin senin…

Kurnanın suyuna varır,değer usulca,
Gülüşünde görünmüyor,dişleri kulca,
Ödesem altın,gümüş bedelini bavulca,
Karun hazinesi eder yâr,leblerin senin…

Burnunun bir kenarına,hızmalar takar,
Zeytunidir o gözlerin,şimşekler çakar,
Her kelamda dilinden,bal, şerbet akar,
Süt kaymak tadında yâr,leblerin senin…

Dokunduğu tüm tenler,mevtaya döner,
Harlanan kor ateşler de,yanında söner,
Genci yaşlıyı dinlemez, toprağa gömer,
Ölüleri de diriltiyor yâr ,leblerin senin…

Sabah erken uğrayasın,bizim dükkana,
Bakmanın varsa günahı,yazılsın bana,
Kaşların,gözlerin,edan değer,bin cana,
Güne başlama ilacıdır yâr,leblerin senin…

Kurulmuş terasa, oturtulmuş balkonda,
Konuşmaya başlarken,gözler hep onda,
Nezaket,zarafet ve asalet de,aynı tonda,
İnci,mercan döktürür yâr,leblerin senin…

Sabah,öğlen ve akşamları yolunu gözler,
Görünüşüne bakarken, duyulmaz sözler,
İkindi ve yatsı zamanında,seni çok özler,
Bir yastığa baş koysak yâr,leblerin senin…

Şeyhim;Derki yokluğun içimde kor,yara,
Seninle olayım,ister isen çeksinler dara,
Rızam var,senli geceden sonra,mezara,
Bırakta Azrail’im olsun yâr,leblerin senin…

Nurettin GÜLBEY
Saat : 09.43
13.06.2018
Yalova