lalsızım
duymazlar ki yoksunluğumuzu
gece körlüğümüzü duymazlar ki
leblerimizde hüzzam bir şarkı
canhiraslığımıza tanık bu aşiyanlar
gam yükü taşıyanlar tanık



her düş düşkün
her küs küskün
şiirlerimiz vuruluyor ulu orta
bir şehadet edasıyla
oğuştursak karışacak göz yaşlarımıza
kelimelerimizin sevişme melankolisi



çiledir makber
nadasa isyankârdır mibzer
ne dalgalar gömdük kumsallara
martı vavelyalarıyla



yürek sizdiniz
mendirekte
boz bulanık dımağımızı
ütülemekten başka ne ettiniz
ve her üşümenin ardından şemsi özlettiniz



kaç kez provasını yaptık iskandillerin
dil ovasının hatırını kaç kez andık
çekilirken el etek
hüzün sağdık döleşmen
kan kustuk erken



umutlarımızda gerildi açık ara
muhasara gerildi
her ucube kıran
her tövbe acem aşıran
sorma bize tutsaklığımızı
aksaklığımızı sorma



siz açık indirim istersiniz
biz açık artırma
ne muştu kaldı elimizde
nede muştemelat



ey serat
ey berat
çığlık atsak kim duyar
kim arar bizi
bizi kim sorar