28
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2836
Okunma
bir yosmanın meme arasına
kurmuşum hamağımı
etrafımda bir yığın barones artığı
çengiler tokuşturarak vücutlarını
boşaltıyorlar şarabi öz sularını
tezek kokuşmuşluğuma
en kıyak ayyaşım ben
hakiki yakışıklısından
jilet dilli....
ve bir osuruk böceğinin sırtından
çövdüreceğim
alacakaranlığı giyinmiş ana kentimin
grilere yaslanan semasından
Tanrının rahmeti diyeceksiniz
şükür eyleyeceksiniz
ve
recm edemeden düşlerimdeki
mavi kokuşlu kadınlarımı
şeriatın kılıcıyla kellemi ödüllendireceksiniz....
yoksa
nasıl anlatırım köylü anama...
memleketimin bir ortaçağ karanlığına
sürüklenişini...
ve güzel günlerimin
din bezirganlarına
peşkeş çekilişini
yoksa
nasıl bakarım anamın köylü yüzüne...
of dile of
geniz yakan amonyak kokusuyum....
mayıs 2008 antalya
halil Miğfersiz Şiirler
ŞİİR karın ağrısıdır, okkalı bir tokattır. Sarsmalı okuyucuyu buda yetmezse zonk diye inmeli kafaya beyne...
Batmalı bir pıtrak gibi, can yakmalı, gocundurmalı. Deprem misali kentleri yutmak, coğrafyaları değiştirmektir.
Ar ve namus yoktur şiirde insan gibi tür tür, renk renktir. Baş sokmaktır her bir deliğe ve dövüşmektir rahatsızlık duyanlarla...
Şiir cesaretin tebessümüdür...
Tebessümlerinizin eksik olmaması dileğiyle...