10
Yorum
39
Beğeni
0,0
Puan
1122
Okunma

ben seni çaylar çiçek açarken sevdim
Karadeniz gözüme kaçarken
bir haber ötesinden
bir çano deresinden
ömür demlenirken
elbet bir yanımız tutar çığlığı
diğer yanımız ise hapı yutar
metrük gecenin
efsün finalinde
buz kattığımız anosonlu suyun
unutulmuş susuşları anlağımda
bir dert ki
öyle meczup
öyle çetrefeli
öyle tüfeyli
daha çok sıyaha çalıyor grileri
hepimiz biraz yoksul
gülüm sende yoksun
zamanın çekik gözlerinde
elaya bürünuyor
özümüz yaz bozumuz
islandıkça burda amorf duygular
çekilmeli örümcek ağları
kader bağları sektirmeli
cam kırılıyor yoksa
can kırılıyor
ah gözüm
yarı açık uyumuyor hüzün
hep seni sayıklayıp duruyor
istersen utopik coğrafyamıza el sallayalım
yada oturup ağlayalım
zira ayaklar altında eziliyor gururum
ne yağmur uğultusu
ne düş görüntüsü
sanki ölüyoruz
her çığ demde
bırak koşulsuz yaşayalım
anektotsuz
senden başka bir tanem
koklayacak gül mü kaldı