Hiç bir denizi uzun uzun seyredip,
o derin maviliklerde kaybolsam dediğin oldu mu?
Ya da;
Üzerinde salınan gemilere bakıp da,
uzaklara yol alsam dediğin! ..
Ya insanları,balıkları ve canlıları besleyen,
bir ana olarak düşlediğin?
Karnı acıkıp da sütünü bekleyen bir çocuğun çığlıklarına benzetip,
dalgaların sesini dinlediğin! ..
Hiç sakin,durulmuş,
nazlı nazlı salınan bir denize bakıp da,
sevdiğinin yumuşacık,sıcacık koynuna benzettiğin oldu mu?
Hırçın,öfkesi kabarmış, dev dalgalarıyla haykırdığında,
Tanrım karanlık,
yalnız gecelerimden beter bir kabus bu dediğin! ..
Sen hiç bir denize oltanı sallayıp bir balık tuttuğunda,
bayramda eline balonlar tutuşturulmuş,
bir çocuk gibi sevinç çığlıkları atıp,
işte mutluluğum bu dediğin oldu mu?
Ya da;
Terkedilmişliği yaşadığın bir akşam üstü,
sevdiğine vermeyi hayal ettiğin gülleri suyuna bırakıp,
dalgaların götürmesini izlerken,
ayrılık bu olsa gerek dediğin! ..
Gözlerindeki yaşları denize akıtıp tuzlayarak,
daha da acılaştırarak,
İşte acı bu diye haykırdığın! ..

Kıyıda sevdiğinden bir haber beklerken,
sevdiğini getirmesini umut ederken..
Gün hiç sevdana bir denizin üzerinde doğdu mu! ..
Ah bir deniz olsam dediğin hiç oldu mu? ..





Çınar Göle