Az önce yine uzun bir yoldan gittim
Hiç oldu karşılıklı kahve hayalim
Kimler kimlerle karşılaştım
Kahkaha bile attım
Aynı kentlerden tekrar
Aynı köprüden ve tünelden geçmek
Sağanağa bile tutulmak
Sil/geç diye bir şey var iyi ki sağlam
Yağmurlu havada mümkün mü yolda kalmak.
Ya inandığın ya güvendiğin ya işte.
Bu gün de kandil yok ki günahım
Dergahına gelemedim seferi halindeyim
Sevdim sevdim yine sevdim
Beni anlıyorsun Tanrım.


Sen büyüdükçe ben bilsen ne çok küçüldüm
Sanki karınca telaşlı toprakta seyahat hali
Ne çok izinde geriye geçmişe döndüm
Biliyorsun duyulmaz karıncaların sesi
Uzadıkça uzarken suskunluğun güneş boyu
Gördüğüm bütün dağların gördüğüm bütün ovaların
Yeşilini yok ediyordun ne kokun vardı ne de rengin
Kanatlı bir dağ keçisi iken düşlerimde
Yüreğime bir kuş ölüsü gibi
Gömüldün gittin.