16
Yorum
59
Beğeni
0,0
Puan
1563
Okunma

dalgıç kuşlarının labada dansıyla uyandı
körkütük deniz
dragonun kuyruğu gibi sallandı
imgeler vebal çıkartıyor gecenin sağaltımlarında
şiirin lebinden öpüyor rüzgar
sesime seslensem artacak rakım
ömrümle restleşsem acıyacak canım
koyu bir yalnızlık esniyor
vuslatın lümbara ağzında
ağlak ayazında koyu bir yalnızlık esniyor
çömez bir şarkıyı uyutuyor
sorgu söküğüne attığım her düğüm
bilirmisin
avuçlarımdaki zifiri hüzün
kaç promil alkol ediyor
kaç gözü kör
mangalda kül
sözde virgül bırakmayanlar
haydi kudurun
köşeye çekilip döşeyin örümcek ağlarınızı
ahularınızı döşeyin
ki mahcubum ateş böceklerine
mor benizli böğürtlenlere mahcubum
her ırzına geçilmiş vebalın ardından
şah damarını söker
iki dudak arası martıların sulu sepken zılgıtı
esrik ıslanmışlığın biletini keser
şimdi tam sırası
birazdan kopacak kıyametin vavelyası
sırıl sıklam uyanacak peteklerin ana arısı
hancısı yolcusu sırıl sıklam uyanacak
bana kefen giydirdiler
merasım var
hadi çık gel
seni son kez göresim var