Gözlerin türkümde turna kanadı
Her bir çırpışında doğar bir kıta
Hülyaların asla bitmez inadı
Yeni bir nakarat yazdırır bana

Sıcacık lezzetli bağımlı kılan
Mısır patlağıdır uçkun yüreğin
Her sıçraman tablo kalbe asılan
Bin ressam yaratır sonsuz isteğin

Bahar kalesinin fatihisin sen
Bütün burçlarında tutku taşları
Sevda zırhı giyerler sen emredersen
Aşk mangalarının önde başları

Dağ selle karışır umman semayla
Gah okyanus dibi gah dağ başısın
Burnunu Kaf Dağında görmedim ama
Bırak ufuk çizgin düzle barışsın

Parçasız bulutsuz düşler avlarsın
Yaşam yokuşunun sarp yamacında
Ne bekleyen ne de ışık ararsın
Sığınacak dost evinin camında

Kirpiğin açılır gün o an doğar
Bakışın baharın açık adresi
Saçların adeta gündüzü boğar
Şafak ışığının kızıl haresi

Bir mahallesin düş civarında
Bütün caddelerin aşka kılavuz
Korku nehri akan dert diyarında
Hep sevgi biriken kocaman havuz

Yol tabelasına nefesin sinmiş
Kilometre taşı sabır tespihin
Her tanesi hasret yollar ipiymiş
Bir konak yerinde düşmüş yüreğin

Şimşeği tutmayı öğrenirken sen
Yaktı ellerini bir nice sevda
Ateşi dışında yanar sanırken
Oysa har sen idin yoktu dışarda

Kim ki dağlanırken senden kaçtıkça
Dertler katarının içine düştü
Senin yeşilinden uzaklaştıkça
Kurudu kabukları soldu büzüştü

Söz bitmez güzelim tek gerçek sevgi
Ve en koşulsuzu o sevmelerin
Çok sevmiş Yaren’in en son dileği
İz bırakmak can evinde çok derin