1
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
559
Okunma
GEL KURTAR
Bir çığlık duydum
Gecenin zifiri karanlığında
Parça parça olmuştu yüreği belli
Gözlerine kara gölgeler düşmüş çırpınıyordu
Taptaze hayatının baharında bir gencin
Siren sesine benzeyen çığlığı idi
Gel kurtar der gibi
Titreyen o sese
Gitmeliyim
Ben neyim ki
Toprağa damlayan bir damla su
Belki söndürürsün ruhunu sarmadan o yangını
Ben kimim ki
Kendi yağıyla kavrulan bir zavallı
Ama bir teselli bir tebessüm
Karanlık kuyuda kıvranan bu gence
Belki bir ip olur
Gitmeliyim
Bu can bu tende
Bu yürek bu canda
Bu vicdan bu yürekte ise
Gel kurtar diyen bu gence gitmeliyim
Yoksa solacak bu çiçek
Kanatları kırılacak bu kelebeğin
Durma git
Tut ellerinden
Titreyen yüreğine üfle
Ruhunu okşa
Onunda hakkı
Hayata tutunmak
Yoksa bağıra bağıra ölecek
O çocuğa bakıp bakıp geçenler
Korkak yürekler
Gidin evinize oturun sofranıza
Yiyin için geçin televizyonun başına
Özgürüm diyorsunuz
Hayır
Siz zevkin ve bencilliğin tutsağısınız
Halbuki ben özgür olacağım
Çünkü o çocuk Kurtulupta baktığında
Gözlerindeki ışık bana değecek
Sıcaklığı beni ısıtacak
Bu adam
Benim
Ge kurtar diyen çığlığımı duymuştu diyecek
Benimse ayla kesişen bakışlarım
Alnıma huzurun mutluluğun ve özgürlüğün çizgilerini yazacak…
Yusuf Yılmaz
5.0
100% (3)