3
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
1165
Okunma
Doğrular azalınca dillere yalan düştü
Güçlüler haklı oldu, kalplerden vicdan düştü
Bulmadı sahibini adalet denen mefhum
Her türlü mülkiyete sinsice talan düştü
Güneşe hasret kaldık, siyahlaştı asuman
Nasıl geldi bilinmez cihana duhan düştü
“İlim yitik malımız” biz bunu böyle bildik
Bulmaya gidenlerden, izan ve irfan düştü
Neşeye ve sürura zorbalar sahip oldu
Bizim de payımıza bir acı figan düştü
Bizler kuru yerlerde; sabahlarken, ellere:
Kuş tüyünden yapılmış yatakla yorgan düştü
Ne malda ne de mülkte gözümüz yoktu ama
Neden boğazımıza sımsıkı urgan düştü?
Her yandan zulmet yağdı, insaniyet adına
Barış denen masala damla damla kan düştü
Daha iyi olacak, umarken yıllar yılı
Umutlar zayıfladı, sonunda hüsran düştü
Tuzaklardan kaçarken, yolumuz üzerinde
Kuyulara dost olduk, hisseye zindan düştü
Ağyara her devirde inci ve mercan düştü
Yâre; gönlü hüzünlü, hayali canan düştü
5.0
100% (9)