Hayal Birikintilerim

Ilık esen sabâ rüzgârının
Doğduracağı güneş de
Saplayacak kızgın oklarını birazdan
Aşkınla yanan bağrıma,
Kaldıracağım başımı
Buluttan yaptığım yastıktan
Bitecek sarıldığım rüya
Bir düş kırıntısıyla avundum zaten
Gece boyunca.

Bir tutam güneşle gel karanlığıma
Zamanın attığı tokatı hissetmesin yüreğim
Bir tebessümün su olur çiçeğe
Hıçkırıklardan ibaret olmasın gülüşlerim.

Dağa çıkar oturur da
İğne üstüne oturabilir mi insan
Pervasız bir şarkının ahenksiz tınıları
Buklelerinde yol alırken aklımın
İçimdeki duygularla tıkış tıkış
Üstümdeki bol dökümlü kazak.

Olur mu
Seni sırtında taşıyan aşığın
Ayağının altına
Karpuz kabuğu koymak
Hayat bir gül gibidir ama
Anlamazsın sırlarını dikeni batmayınca
Bir tebessümle gel
Sönsün içimdeki hasret yangımım
Devam edecek uzun yol çekilen çilelerle
Her adım atışımdan
Çıksın bir mutluluk kıvılcımı
Dönüşsün koca bir yangına
Senin de yüreğinde
Rüzgârınla şişsin yelkenlerim
Başlasın umuda yolculuk
Beyaz bir gül kadar aydınlık yüzüne
Dalıp gittiğim zaman
Dönüşsün eşsiz bir resme
Hayal birikintilerim
Güfteye kazınan yürek sesimle..

Erman Öcal
25.03.2018/01.10
]