Seni Sevmek
Bir gece daha soluksuz
Yalnızlığın cehenneminde Kaybolmuş kanatsız kelebekler. Şimdi tiryakisi mimozalar, Bir sevdaya derin soluyor. Bir aşk hikayesi işte. Silahında kayıp giden, Kimi prangalarını kırmaya çalışmışı müebbetlik. Garip bir girdapta martılar. Kanatları yaralı sessiz. Hani uçardı bir zamanlar. Okyanusların ötesinde. Aşkları atmış kör kuyular. Oysa söz vermişti fırtınalarla, Esmeyeceğine savrulsa da. Oysa söz vermişti giderken, Gecenin en koyu renginde. Mavi yüreğim kayıp. Yazma diyordu yazma şiir yazma. Hiç anlamadın sen. Başka baharların sarhoş Konusuna. Sen ellere sarılıyordun. Bense sen diye mısralarıma, Hasretinle yakılan tüm, Mezar taşlarında bak adım yazıyor. Söyle şimdi Isınabilir miydim, Üşüyen ömrümle Donuyorum. Ağlama deme ne olur bana. Şiirlerim ağlıyor sağnaklarda. Bu benim bir gölgeye, İlk yazdığım sevda masalı. ilk kalbimden vuruluşum. Bir garip aşka yaktığım, İlk ve son bitmeyen ağıtım. Ağlama deme bak şiirler ağlıyor. Bak şiirlerim nefessiz sensiz ölüyor. Gayretim Bir ışığına edediyen, Bin filiz vermekti avuçlarında. Demledim yüreğimde ki hasreti? Mis kokunla uzaklarında. Karanlıkta üstü örtülmemiş, bir ürkek bebek sevdam. Ört istedim sevginle sadece sev. Ayazlarda uçurumlarında üşüyen, Sensiz ben hiç üşütmedim. Ya da sen bilir misin? Yanan bir ciğerle nefes aldın mı. Son sayılı soluklarlar da, Bu nasıl bir sevda diye yandın mı. Bilir misin senin için buzdan, Dağlarımı cehennem diye yakarken Ben hala cennet sen diye yanıyorum. Bilemediğin mi? Her gece şehirlerinde dualarımla, Soluklarımı yolladım sana. Bir kısır toprağa gonca güller ekmeyi öğrendim. Ve şimdi seni sevmekle anlıyorum. Şu Ömür uğrunda, kefenlemekmiş avuçlarında ki aşka... Erhan Çuhadar ESSE |