19
Yorum
37
Beğeni
5,0
Puan
1826
Okunma

Aşk çölünün Leylası
Demiş ki bana
“Beklemekten vazgeçtim”
Ahhhh
Ah
Ben nelerden vazgeçtim
Bir bilsen
Senli hayallerden
Senli düşlerden
Geceleri
Firar eden uykularımdan
Nasıldır
Ne yapar diye her gün düşündüğüm
Kaygılarımdan
Hasretten, özlemden kavrulan
Yarınlardan
Gönül denen köşkünden
Beni bu hale getiren
Aşkından
En kötüsü
Yedi tepeli şehrinden
…ve o şehre
Gelmekten vazgeçtim
İyi mi?
Bekleme….
Şu sözün kısası, sen resmen kaçtın
Zoru bırakıp da, kolayı seçtin
Ne kadarda çabuk, benden vazgeçtin
Elâ gözlerine, baksam yeterdi
Deli gönlün
Sahrası
Demiş ki bana
“”“Yalnızlığın kollarına,
sarılarak boşverdim”””
Ahhh…ahhh
Ben nelere boş verdim
Bir bilsen!
Sırtımı dayadığım
Güvendiğim, o kar yağan dağlara
Teselli aradığımda
Sığındığım limanlara
Beni bağrına basan
Kale duvarı gibi sinelere
Ağladığımda aradığım
Dost dediğim omuzlara
Yeni doğan güne
Kararan hislerime
Dudağıma küskün
Şen şakrak gülüşlere
Kısacası
Ağlamayı tercih edip
Gülmekten vazgeçtim
Bekleme…
Kül olmuştum zaten, ben yana yana
Bundan gayrı bir söz, demem ben sana
Allah’ın lütfudur, bu aşkın bana
Kabulümdür diye, çeksem yeterdi
Anladım ki sonunda
Yeni bir sevdaya yelken açacak
Ehhh
Ne deyim
Bu Vazgeçiş
Bu Boş veriş mutlandıracaksa seni
Eyvallah
Biz
Yâr dan gelen
Acıyı da, çileyi de
Şerbet diye içmişizdir be gülüm
Ben
Senden de, aşkından da
Vaz geçmişiz biz çoktan
Son olarak
Derim ki
Ben senin için “ben den” vazgeçtim
Bekleme…
Lüzumsuz, dur hele, söz bur da kalsın
Vazgeçen yüreğin, huzurla dolsun
Veda etmek için, bir kere olsun
Boş kalan elini, sıksam yeterdi
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
5.0
100% (29)