0
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
955
Okunma

OT
Ot demek et demek
Keçi, oğlak
Koyun kuzu inek
Süt yoğurt
Bal kaymak
Türül türül çiçek
Mis kokulu
Nefis tereyağı
Tulum peyniri;
Yalnız öküzler
Düze indirdiler dağı!
Her kaynağı kuruttunuz
Bal kaymağı unuttunuz!
Ne yiyecek millet,
Doymak bilmez
Açgözlü pis herifler
Ne istersiniz
Dağdan taştan
Çaydan dereden
Yere batsın Hesler
Yetti arttı ihanetiniz
Defolun baştan!..
Nesli tükendi
Kalmadı arı;
Lânet olsun
Kapatılsın Taşocakları!
Şaban AKTAŞ
27.03.2018 - 11.41
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ
MELATURA
Arapsaçı da denir
Akdeniz çanağında
Güneyde yetişen
Türül türül bir ottur
Dağlarımızda
Dere kenarlarında
Bir zamanlar çoktu...
Dereotuna benzer
Sanki anason kokulu
Yumurtayla
Kuzu etiyle
Kavurmasını hele ye
Eşsiz bir lezzet
Bize özgü damak tadı
Gel gör ki
Kestiler suları
Kaynağından kuruttular
Kestiler dağ başlarını
Açgözlü canilerin
Her işi arapsaçı(!)
Gerçekte neydi arapsaçı
Ot kokusunu unutturdular..
Geçen Pazar günü
Gezerken dağlarda
Adrasan Çavuşköy’de
Yol kenarında gördüm
Topladım bir demet
Karıştırıp kuzu etine
Bir güzel kavurdum,
Şifa niyetine
Yatağında yatalak
Babama da bir tabak
Öğle vakti götürdüm
Dedim "Baba bak,
Sana melatura
Arapsaçından yemek
Kuzu etiyle kavurarak
Yaptım getirdim!"
Doğruldu yerinden ihtiyar
Yemeden kokladı
Ardından ekledi
"Çok güzel olur yemeği
Nerede bulduysan bu otu
Bul getir tohumunu
Kendimiz ekelim!"
Afiyetle ye dedim
O mutlu, ben bahtiyar!
Şaban AKTAŞ
27.03.2018 - 13.03
ANADOLU
Taşı toprağı tertemiz
Anadolu
İsa, Meryem, Artemis
Tanrılar, tanrıçalar
bakir güzellikler ülkesi
bolluk bereket yurdumuz
ne azizler
ne peygamberler doğurdu...
Sıra sıra dağlar
sığmaz öyle
kolay kolay kabına
Ona,Yüze, Bine, Onbine
Cağlar sular
derinleşen vadilerde
rüzgârla dallar uğuldaşır
çiçek çiçek
arılar bal, polen
daldan dala oğul taşır!
Yazı ayrı güzü ayrı güzel
dağı ayrı düzü ayrı güzel
çayır çimen bayır yemyeşil;
koyun ayrı kuzu ayrı güzel...
Anadolu,
her kıtadan göçen
gelip geçen
evvel ahir
kadim kavimlerin yurdu...
Akan sular durulur
çan sesi, ezan sesi
yanyana duyulur
bu topraklarda
bir dağılır
bir toplanır ordular
imparatorluklar kurulur...
Ben de geçtim Anadolu’dan
Sırat’ı geçer gibi
anaforlu tarihin
suların kıyısında
bir günlük ağacı gibi durdum
Fırat’ın kanlı suyundan
eğilip yaralı bir ceylan
su içer gibi
türkü türkü ağıtlar duydum...
Bir yanım al yeşil bağlar
bir yanım mor
dumanlı dağlar
ah çektirir Anadolu
bir gelen
bir de giden ağlar...
Şaban AKTAŞ
27.03.2017 - 12.39
27 Mart 2017 ·
DÜŞSEL ESİNTİ
Düş bir düşünce esintisi
Havada bulut gibi
Geldi geldi
Yazdın yazdın
Yazmadın mı uçar gider;
Hallaçta pamuk
Lime lime, darmadağın,
An anına uymaz
Duyup gördüğünü insan
Aynısını bir daha duyamaz!..
Şaban Aktaş
26.03.2017
HİÇ
Tutamadım hiç elini
Yürümedik hiç kolkola
Atamadım hasretini
Düşemedik aynı yola!
Yollar gider ben giderim
Bilsen nasıl derbederim
Yalnızlık benim kaderim
Beni buldu bula bula!
Bitmek bilmeyen bir hasret
Sen beni gel öldü farzet
Beden değil bir iskelet
Düşemezsin sen bu yola!
Şaban Aktaş
26.03.2017
KÖRDÜĞÜM ÜZÜMLER
Her başa gelecek bu zalim ölüm
Neden üzeyim ki garip gönlümü
Ölümden bin beter ayrılık gördüm
Yaşarken yaşattın zaten ölümü!
Bir çığlık yankısı dağlardan aşar
Uğuldaşır yel su çağlar da coşar
Hasretim toz duman bulutlar uçar
Hayâlinle yele verdim ömrümü!
Ben seni görmeden çaresiz baştım
Görür görmez sevdim aşkla dert açtım
Beklemezdim sevdin, ben geri kaçtım
Mertlik sende kalsın; ye(n)din ömrümü!
Kâlp seninle çarpıp çarmasa da bir
Yıldızlar göz kırpıp kırpmasa da bir
Gözlerin gözüme bakmasa da bir
Bilmeni isterim hep gördüğümü?!
Kim kimi daha çok sevdi acaba
Karasevda tüter benim bacada
Ayrılık acısı yok bir acıda
Çözemem ümükten bu kördüğümü!
Şaban Aktaş
26/27.03.2017