1
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1341
Okunma

Yıl 1989, yaş 35
Ortasında iken ömrün
Bir fotoğrafımı gördüm
Yakışıklı imişim
Baktıkça, "Vay be
Ben neymişim de
Ne hale gelmişim?!"
Hayret ettim kendime
Yıllar beni heder etmiş
Kıymetini gençliğimin
Hiç bilmemişim...
42 de aşık oldum
Bir gül sevdim gonca
O gitti, ben de gitmişim
Çölde kavrulmuş
Gül iken kül olup
Kum gibi savrulmuşum...
Fırtınalar, hortumlar
Ömrüme dahil,
Ne yılgınım
Ne ölümden korkum var
Tepelerin ardı kumsal
Uzayıp giden sahil
Mişli geçmiş bir masal...
Şaban AKTAŞ
27.03.2018 - 17.37
TOMURCUK SÜRGÜNLER
Tomurcuk sürgünler filizi yeşil
Servi mi, çınar mı, nar mıydı bilmem
Gözbebeklerinde gün ışıl ışıl
Yüzünde beyaz gül, kar mıydı bilmem?!
Yaşlanmış gövdede yeşil sürgünler
Hani gençliğimde neşeli günler
Yaşlı gözlerimde ıslandı güller
Çiy düşen gül müydü, yâr miydi bilmem?!
Kâh neşe kâh keder uzun bir yoldu
Yürür iken yolu günlerim doldu
Bağımda tomurcuk güllerim soldu
Her şey rüyâ mıydı, var mıydı bilmem?!
Geldi geçti ömrüm, çokça yorgunum
İşte böyle gülüm aşka vurgunum
Çınar gövdesinde sana sürgünüm
Dal mıydı, gül müydü, har mıydı bilmem?!
Şaban AKTAŞ
27.03.2018 - 19.25
Fotoğraf: Şaban AKTAŞ