0
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1928
Okunma
kara bir ırmakta yıkadım gecenin saçlarını
bir ışık çemberi içinde taradım saçlarını
leylakların kokusu ilişti acılara
bir düş kırıklığı içinde aradım yankılarını
geçip giderken kuruyor son güzün yaprakları
kırlangıçlar uçuşuyor geri ver sırça denizlerde bıraktığım yangınlarımı
gençliğimin sokaklarına uğradım bu sonbahar
arnavut kaldırımlı sokaklarda salınıyordu ulu ağaçlar
genç bir adam gördüm orada yıkanıyordu bir ırmakta
duru bir dalga denizinde aşk fırtınasına kapılan
uzaklara götürdü sonra gemilerini
son güzde dolaşıyorum akşam alacası rıhtımlarda
ispanyol şarkıları söylüyorum sünger avcılarına
mora dönen doruklar boyuyor turkuaz adamı
nereye dönsem zehirli yosun kıyılar sunulan yaban balı
üstümüzde kanat germiş kuşlardan başka kimseler yok
kara bir ırmakta yıkadım gecenin saçlarını
mango kokusu aşklarla gittiğim gözlerin bir uzakdoğu
özgürlüğe kavuşmuş köleyim masallarında
kaç tufan biriktirdim korsan denizlerin tayfunlarında
tutsak bir kelebeksin sevgilim karlı doruklarda
bir balina avcısı okyanuslarda
yabancı bahçemdeki çiçeklerin açtığını
içimin dışımın gün ışığı saçtığını nereden bileceksin
yitirdim hayatın güzel armağanını
yalın hayallerimi gömdüm bir doğu masalına
sessiz avlulara uğruyorum
bir yaprak daha düşüyor ömrümden
titreyerek
ölümsüzlük ağacına okunan şiirlerdik
ah o eski bir masal
sırtındaki alev gömleği çıkarıp nehirlere atıyorum
Kara bir ırmakta yıkadım gecenin saçlarını
Ömriye KARATAŞ
27.03.2018
5.0
100% (2)