0
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
938
Okunma
Açık kapılar olsun yara namına
Pul pul dökülsün zamanın duvarları
Ki
Açmasın acılara tutamak büyük esintiler
Durduğum yere fırlatılmış mübtesip hüzme
Kusursuz gökkuşakları, elemli sonralıklarda başlıyor
Başlıyor,
Devreden günün fazlalıkları
Eksiltilmiş cümlelerle uzanıyor bahçesi masumiyetin sözün dışarısına
Saklı ve metruk
Uykulu göz boyamalarla aşkı örneklendiren mecazları kundaklayan
Kırk çeşit toprağı avuçlarımla buladım
Karmaşıklık üslubun kesintili yakası
Bir kerelik o kararsızlık perdesi
Karanlığa gark olan ışığın Cinleri
Açık kalmalı kapılar
Yara açılarak kan içinde
Tüm süzgeçlerden geçiyor
Aklın duygusal okkalarıyla yerçekimi
Aramızda endazeler ve ipek
Kılıçtan kör, mihnetten zor sanatlarla af dileniyorum
Tanrım,
İçime salınan atmacalar
Çığlık ve yırtıcı
Geceye en alçak yerlerden geçiyor
Jilet ve kesik binlerce iç ses
Bütünlüğün fahiş/e parçacıkları
Açık kalmalı
Sevişirken,
Sonunda, abecesi elifba’larımın
Başında alfalı antik benzetimlerin
Sığdıramadığım duygusuz bağırmalar
Meczup
Meczup
Meczup
Cin tutmuş öyküler var.
Aşk karşı duvarlara çarpıp yokluğa karışan
Barışık gülüşlerle dünyaya el uzatan kısımlarla eş
Ne ki bu anlamsız reverans?
Nefretle esenlik esiyor
Eğiliyorum.
5.0
100% (6)