düşer öksüz karanfil vakitlerine
sigara yanığı aşklar
bedeli ödenmemiş kadeh köpüğü vetire lere
çığ düşer



duman çöker gecelere
uğunur um
esrik hallerimde kan ağlar
intiharı yeğleyen umutlar



sahipsizlik zaman alır
sahi sizlikte
amorf yüreğimizde
arabesk türkülerimiz kalır



bazen dil sürçmesi
bazende bir bestenin çilesidir
ay batımı
ben yalnızlık gırdapların da hüzün teğeller ken
yamaçları ma iner tufan
her hasret acır bir yerinden
derinden acır



mahur yatsak
mahur kalksak
mahur a sarılsak
sızlan sak
ıslan sak
kime zararımız olur



çek üstümden su geçirmez bakışlarını
iğne oyası dokunuşlarını çek
yamalı bir düşüm şimdi
muammalı bir küs
ağırı rım her soluk alışta
yandım yandım diye bağırırım



hayat dolandırıcı bir sımsâr
her gün bir yenisinin kuyusunu kazar
ama çabuk çabuk
ama azar azar
ne zaman açığa demir atsam
yüreğim adak oluyor keşkelere
keşmekeşle re adak oluyor



arınma noktalarımdan
inkâr lar düşüyor eksik kaldığım cümlelere
isyanlar
beş duyu gerekçesi
diz boyu
koyu mu koyu
takılıyorum
ben sana değil
gözlerine asılıyorum