gece,
isterik ve doğurgandır
gebe kalmaya gör sancılarına
demini alamamış ince belli bir yalnızlık kundaklanır dizlerine
öksürsen de nafile yutkunamazsın hayatı
ve düğümlenir karabasanlar süt kokusuz ninnilerde



bir yağmur düşlemek yetmez
............................................ıslanmayı da bilmek lazım inceden…



geceden önce, denizlerden hemen sonra ıslanmalı
ve sığınmalı belki de bir kadının sessiz ağlayışına
avutulmalı kırmızıya gölge düşürülmüş günahlar
bastırılmalı isyankarlık adı unutulmuş dudak rıhtımlarında
ve usulca sızmalı saçların savrulduğu gün değmemiş tuzlu bir tene
uyumalı, uyuya kalmalı sonsuza



“elbette kadının çirkini olmaz
.............................................ağlamasını bildikten sonra “ demiş miydim



hatta dememiş miydim
aşk mevsimleştikçe tenhalaşır bulutlar,
betonlaştıkça da duygular, doluşur şehre insan yalnızlıkları



sonra mı
aşk yine kazanır biz kaybederiz
biz kaybettikçe aşk kazanmaya devam eder…









ilhanaşıcımartikibinonsekiz