0
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
1935
Okunma
Uzaklarca çağrılıyorum dur durak bilmeksizin
Elim ayağım titriyor kalmaktan
Gözüm yaşarıyor gitmekten
Zindanımsı şu dört duvar hırpalıyor düşlerimi
Dalamıyorum derin düşlere
Kaçırmak istemediğimden
Seher vakitlerini
Bir kelebek koşturup duruyor peşim sıra
Yankı yapıyor onun da yalnızlığı
Yaşatıp duruyor hep aynı mevsimi
Kırgın mı kırgın oluyor uyanasıya
Kızgın mı kızgın gün batımında
Bir ömürlük tasası kalıyor geriye
Bir günlük bilemedin iki seher görüyor yalnızca
Ama narin uykularını böldürten
Bir hisle besliyor herkesi
Kirler birikiyor genzimde bu arada
Kalbimde bir hıçkırık
Kanım kaynıyor
Özlem diyorum ben buna
Belki de çaresizlik
Yahut dur diyemeyiş gidişata
Yakınıp duruyorum aynı dertten muzdarip
Yıkılıyor kör düzen birden uykularda
Rüyalarla süsleniyor anlık hayat
Diniyor kelebeğin acısı bir hulyalık
Koşturup durmaktan yıpranıyor düşüncelerim
Felsefik düşünemiyorum artık
Neden sonuç ilişkisi kuramıyorum
Karanlık ile gül arasında
Kelebek konmuyorsa güle
Neden diyemiyorum
çünkü karanlığı anlıyorum artık
Aydınlık korkutuyor beni
Alışık değilim güne güneşe
Gecede buluyorum şefkati
İşte dışarıda ışıl ışıl gökyüzü
Dilimde bir dua
Sönmesin ışığı yıldızlarımın
Ve işte Ay eksik yarım
Tıpkı benim gibi
Benim gibiler gibi
Değil yani kendi gibi
Besliyor bir hüzün
Esirgiyor bizden diğer yarısını
Bizim kelebek kayıplara karışıyor artık
Bir elveda demeden
Vefasızlık değil bu biliyorum
Onun aydınlığı benim karanlığım
Olduğundandır belki de
Bu her şey
Olan biten
5.0
100% (3)