16
Yorum
60
Beğeni
0,0
Puan
1055
Okunma

yağmurdan kaçarken
doluya tutuldum
bir anda yolunu şaşırdı umutlar
niye ufalırken gözlerini kapar
gecenin yırtmacından sızan anılar
şimdi avuçlarımda tutuklanan yanakların
hala ateş kızıllığında
niçin hep yüreğime dokunuyorsun
toslayıp durma bana
yoksa kör müsün
zaman gelir tomurcuk patlar
zaman gelir yere düşenleri birileri toplar
yarım kalır öyküsü, türküsü
kokusunu, tortusu yel alır
ey bu mevsimde Arnavut kaldırımlarını çiğneyen kadın
ismin hicransa vur sinemden öldür beni
bukalemun miyim ki saklanayım
portatif miyim ki katlanayım
ağlama!
kilo alırım yine
giremem bu yaştan sonra perhize
sevsem leblerin
sevişmesem dişiliğin incinir
hayatın benden arakladıkları
durur dururda karşıma dikilir
bana çalım atan bulutlara göz kırpsam
en çok ıslanmış olurum
hazin bir gecenin ustura ağzında
uyku tutmuyor beyni yoranları
yitik düşlerin kaosunda
düşüyor göz bebeklerimize gamzeli süretlerin mah ışıkları
ya gösterme bana sakaları
yahutta dinletme bana şak şakları
unut yaralarını kalbim
yürü arkana bakma
ama umursa
bazen sevdalara yakışan en güzel libas
birkaç damla göz yaşıdır
unutma