22
Yorum
32
Beğeni
5,0
Puan
2343
Okunma

Neden meclup gezer, gördüğün insan
Belkide gönlünde, yarası vardır
Kim bilir derdine, yetmez bir lisan
Onunda bir kaşı, karası vardır
Belkide gönlünde, yarası vardır
Seven yürek, göze alır, hapisi
Farklı farklı imiş, aşkın yapısı
Açılmaz garibin, sabır kapısı
Her şeyin mutlaka, sırası vardır
Belkide gönlünde, yarası vardır
Sunmamışsa aşkı, canan şerbette
Ummadığı sözü, söyler narbatta
Kendisi sıla da, yâri gurbette
İki gönlün bile, arası vardır
Belkide gönlünde, yarası vardır
O çok mütavazi, olmaz hiç kibir
Anlatamaz onu, ne söz ne tabir
Duvara yumruklar inerken bir bir
Aklına yar gelse, nârası vardır
Belkide gönlünde, yarası vardır
Ne giyim ne kuşam, umrunda olmaz
Gözleri hep ağlar, bir günde gülmez
Onun sevdiğinin, yeri hiç dolmaz
Haksızlığa karşı, durası vardır
Belkide gönlünde, yarası vardır
Belki sevdiğinin, ahı tutmuştur
Ayrılığın, acısını, tatmıştır
Suçlu kendisidir, kabul etmiştir
Başını taşlara, vurası vardır
Belkide gönlünde, yarası vardır
Saç sakal karışmış, gözleri çökmüş
Elbiseler yırtık, biraz da kokmuş
Lüzumsuz felekte hiç insaf yokmuş
Ölmeden sevdiğin, göresi vardır
Belkide gönlünde, yarası vardır
Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ
ETEK YAZILŞARI
MECLUP: Tutkun, aşkı yüzünden aklını yitiren, deli
NARBAT: 1. Kaba, sözünü bilmeyen. 2. Eli işe yatmayan.
NÂRA: Haykırma, bağırma, sarhoş nidası
FELEK: 1. Gök, gökyüzü, sema. 2. Dünya, âlem. 3. Talih, baht, şans
5.0
100% (27)