0
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2642
Okunma

mızrağın pençesinden akan son damlayı
gül diye gömleğime sessizce bulaştırdım
bir örümceğin çizgisindeki gizemli havayı
kanat çırpan güvercin gibi, ruhumla tanıştırdım.
gidersen eğer, karlar yağar saçlarıma
bir fırıncı küreği gibi, taa ciğerden yanarım
bazı insanlar vardır, derindir içten yaraları
sevdanın yaşımı olurmuş, ben hissettiğimle varım.
bilerek ve isteyerek, unutmak mı kendini !
yaa, bu hareketin başkaca ne anlamı olur ?
bir orman bir tohumda, gizlerde kendini
lakin, dikenler ve güllerde yan yana olur.
herkesin yolu kendine çıkar, arama başka yerde,
bir yol buldum yol içinde, başı bulaşmış derde
eskilerden bir söz vardı, şöyle kalmış hafızamda
ben derdimi seviyorum , şimdikilerde o dert nerdee !
insan sevdikçe güzelleşirmiş, hani derler ya!
ya kalp ruhen uzaksa, taşlaşmış sa sevgisiz
ben geç anladım taşın sert olduğunu, bazen kafa yarar ya!
sevgi bilmese de yüreğinde taşımak, sevmektir nedensiz.
*
yusuferdoğan