0
Yorum
7
Beğeni
5,0
Puan
1563
Okunma
eski bir yara izi kanardı
sesinin bildik tınısında
kutsal gömütlükler arardık kül kokulu hatıralara
kederli bir ayin gibi inerdi gözyaşlarımız gecenin duldasına
sıcak bir tohumun içinde saklıydı sevdalarımız
sancılıydı kozalarımız
kozalarımızın içinde kanadı kırık kelebekler
umutlarım da kelebek olup yitip gittiler mimoza kokulu baharlara
ağaçlar dile gelirdi çiçeklenirdi acılar
bütün kışı ısıtır sanırdık güneşlerimiz
kanatlarında yeni göçler kanadı kırık kelebekler
renk renk ışık ışık bir gök çocuğu ol derdi annem
açılırdı ellerim duaya çıkardık yeraltı kentlerinden açık denizlere
tüm kâinat insanlığın gerçek vatanıdır derdi annem
tagorcu bir ozan mıydı annem
tepeden tırnağa masal ve mit
sonra sarı saçlı güneş adını verdim bez bebeğime
gözbebeklerinin içine sürdüm çığlık yankılarımı
nerede sesin anne
erikler çiçek açtı salkım saçak
vücudum tepeden tırnağa hasret
kanadı kırık kelebekler
söyleyin bana
rüzgara karşı uçmak neden güç
hazanda bir hicran mektubu gibi düşüyorsun suskun cümlelerime
zamansız ağlayan yağmurlar getiriyorsun düş güncelerime
yol gereksinimdi gidenler için
süt mavisi gökyüzünde limon sarısı uçurtmam pırıl pırıl
çocukluğun masum mavi sabahlarına dair her hatıra
göçmen kuşları uğurladık çıplak göğe gönülleri kırık kırık
ormanların en yalnız ağacıyım artık
ılık bahar yellerinde seni arar dururum anne
kanadı kırık kelebekler
kanadı kırık kelebekler
Ömriye KARATAŞ
15.02.2018
5.0
100% (4)