maviye dalmış gibi
karaya çalmış gibi
sesim kuzguncuk sahilinden geçiyor
deniz feneriyim
umarsızlık örneği
üsküdarın göğsünü kabartıyor
kız kulesi envanteri






karşısı göz nezlesi
karşısının kuru çeşmesi
önce ortaköy oluyorum
sonra yeniköy
takılıyorum işte
bir oyana
bir bu yana atılıyorum




ağırdı çoğalmalar
kulaklar sağırdı
yokuş dağılmıyor
düşte
kimsede beni çağırmıyor




dünyayı sevdim
dünya bana hicranları doğurdu
dünyayı sevdim
dünya beni zindanlarına koydu



hadi gir koluma yalnızlığım
gidelim buralardan
yeter artık yorulduk
ne zaman geçip gitsem kendimden
kahroluşun esamesi yüreğimde okunur
bir söz ki hatırladıkça hep içime dokunur



susan şairdi
susan şiir
bu puştlar inikasında
kaç kadeh kaldırılır




neye yarar nisyan
isyan neye yarar
aşk bu kadar icraatsız iken
hangi hayasızlığın
infazına takıldın
hangi ayasızlığın nakaratına
sesi kısılmiş gökyüzüyüm
buz kesiyorum buz
bu kış kıyamette
kapıya atıldım