2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1094
Okunma
Sen uyurken geldim bu viraneye
Gün geceyi doğururken
Gece vurulurken yüreğime
O masum gülümseyiş geçti aklımdan
Seni andım saatlerce;
Unutmak isterken yaşanmışlığını
Her adımımda özlemlere gülümserken
Umutlara küserken her bakışımda
Sensizliği sindirmişken
Senden uzak bir şehir burası
Yüzün görünmüyor mavisinde
Yeşilinde kokun yok
Cehalet kuşatmış dört bir yanını
Zaman, esir olmuş insanlarına
Perdeleri aralanmamış
Uzaklara fırlayamamış sorgusuzca
Sana muhtaç bir şehir burası
Ayak sesin duyulmalı toprağının göğsünde
Yayılmalı gözlerindeki ışık beşeriyetine
Aydınlık seninle sarmalı zamanını
Doğa tebessümünle ayılmalı
Gel!
Gel ki sesimiz yayılsın karanlığa
Kaldırsın bütün ablukalarını kötülüğün
Gör!
Gör ki nice şehrim var senden uzak
Nice şehrim var muhtaç sana
Toprak gibi, su gibi, nimet gibi
Ve şimdi ben nice şehrim gibi...
o.k.ş