4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1860
Okunma
Diyarbakır zındanlarında
Yaralı bir yiğit
Arslan gibi kükredi
Ne çözüldü
Ne büzüldü
Dur demedi düşmana
Aman dilemedi
Göstermedi yüreğini
Sır vermedi
İşkence demek yetmezdi
Yaşadıklarına
Çırılçıplak soyup
Tavana astılar
Buzlu su döktüler her yerine
Ve sıcak su sonra
Demir çubuklarla dövdüler
Kan sağdılar
Vücudunun her yerinden
Falakaya yatırdılar
İzmarit bastılar
Göz kapaklarına
Meme uçlarına
Elektrik verdiler
Kafasını duvara çaldılar
İğneler batırdılar
Külçe gibi yığıldı yere
Açamadı gözlerini
Parmağını bile kıpırdatamadı
Uyuşturup hastanede
Kesmişlerdi parmaklarını
Sol ayağındaki
Küçük parmağıylaydı sadece
Tekmelediler
Aç susuz bırakıp
Betonda yatırdılar
Kalaslarla
Demir çubuklarla vurdular
Tökezledi ama
Baş eğmedi
Aklından bile geçmedi
Ezilmeden
Sakladı yüreğini
Sardı sarmaladı yoldaşlarını
Vermedi düşmana
Göstermedi
İrade çözen ilaçlar
İğneler
Fayda etmedi
Dillenmedi İbo
Ten hürdelaş oldu
Ama yürek sapasağlam
İrade sapasağlam
Cam kırığı batırdılar
Gırtlağına
Sustu yine
Dağ taş dillendi
İbo sustu yine
Günlerce sürdü bu işkenceler
Dayandı İbo
Katlandı İbo
Mayısın 18’i idi
Buzdolabından çıkardılar İboyu
Kafası kesikti
Gövdesinin yanındaydı
Karnı
Kolları
Bacakları
Kaba etleri yarılmıştı
Parça parça edilmişti
Gövdesi delik deşikti
Boğazı ve gırtlağı
Çürümüştü
Sanki
Mengenede sıkılmıştı
Teni böyleydi İbonun
Ama yüreği sapasağlam
Onuru sapasağlam
Ve
Baharın o günlerinde
İbo toprağa verildi
Yaşasın diye