Akşamüstü, gün batarken, yüreğime, yâr sen düştün
Turnalarla gönderdim yâr, selamımı almazmısın
Seviyorum seni derken, utanmıştın nede hoştun
Albümlere bakıp bakıp, hiç maziye dalmazmısın
Turnalarla gönderdim yâr, selamımı almazmısın

Şu ufuklar kızıllandı, bulutlar mı yanıyor ne
Kulaklarım çınlamakta, yâr benimi anıyor ne
Cananımdan ayrı iken, Hâk beni mi sınıyor ne
Ne haldesin bilmeliyim, bana haber salmazmısın
Turnalarla gönderdim yâr, selamımı almazmısın

Tüm canlılar dönüyor bak, evlerine, yuvasına
Bitiyorum ben bu şehrin, sakin olan, havasına
Dinlemekten bıkarmıyım, şarkıların nevasına
Ayrılmadan ömür boyu, sen benimle kalmazmısın
Turnalarla gönderdim yâr, selamımı almazmısın

Biraz sonra yanacak bak, sokakların ışıkları
Karanlıklar saklar imiş, gizli aşkı, âşıkları
Bak rüzgârlar seslendirir, türküleri, koşukları
Duyguların ne hoş desem, bana canan olmazmısın
Turnalarla gönderdim yâr, selamımı almazmısın

Yokluğunda gözlerimin, uyku ile arası yok
Tükenmeyen gecelerde, deli gönlün durası yok
Fırsat bulsa yakcak amma, kipridi yok, çırası yok
Saklasaydım sevdamızı, arayıp da, bulmazmısın
Turnalarla gönderdim yâr, selamımı almazmısın

Günler geçsin, aylar geçsin, ben cananı göreceğim
Türlü türlü çiçeklerden, başına taç öreceğim
Sarılıpta gülüm sana, bol bol buse vereceğim
Sevdiğini sorsa biri, aşkı şahit kılmazmısın
Turnalarla gönderdim yâr, selamımı almazmısın

Karlı şimdi ulu dağlar, sis de vardır yücelerde
Ben cananı unutmadım, şiir yazdım gecelerde
Farklı olur her bir şeyi, canan gibi ecelerde
Lüzumsuz’um dertli sazı, coşup coşup çalmazmısın
Turnalarla gönderdim yâr, selamımı almazmısın

Sadık DAĞDEVİREN
Aşık LÜZUMSUZ

NEVA: Ses ahenk, nağme