Sen...
Sen ol, her ne yaparsan
Ve nasıl bir niyet peşindeysen gizleyemezsin

Akıl
Muhakemesiz ne yapar
Vicdan ihlastan uzaksa, nefis hiç durmaz azar

İrade
Azmine, irfanına bakar
Cahil ve beşer zan ve dürtülerine kapılıp yaşar

İnsan
Bilmeden, tanımadan
Anlamadan, hissetmeden nasıl tecrübeye kanar

Zafiyet
Cür’et, hissiyat, bilgisizlik
Hata ve yanlış tercihlere hesapsız kapılar aralar

Şuursuz
Ve kişilikten uzak kimseler
Zeki olduğunu sanar, fırsatçılık için hırsına tapar

Bin bir
Keyfiyet, zevki sefa, şehvet
İçin adanan, hak ve adaleti unutan ihtirasa akar

Sıfatı
Makamı, unvanı, nişanı
Akademik, sosyal olan nefis sahibi gaflete sapar

Hergün
İnsan bedenini ameliyat eden
Ten, beden, iç organları yakinen gören, gözleyen

Narkozla
Uyutulan akıl ve irade sahiplerinin
Çaresizliğini, ecel sahnesini, masumiyetini anlar

Hekim
Olmanın, çaresiz kalıp deva aramanın
Bin bir teşhis ve tespitle ameliyata alınana bakar

Çaresiz
Teslim olmuş, biçare hastanın umudu
Alıp götüren zamanın kadrinde öteyi ruh mu anar

Kan durmaz
Nabız düşmez, tansiyon yükselmez
Kalp ritmine girmez, telaş etmek yetmez an sorar

Hekim
Maalesef hastanız eksi oldu der çıkar
Alışkanlık haline getirilen olayda hassasiyet biter

O an haber
Bekleyen, sabırla asıl sahibe dua eden
İşittikleri haber karşısında şaşkınlık yaşar ve ağlar

Mustafa Cilasun