Vursun dalgalar bırak dokunma
Sazının teli olmuşum ne olur çok görme
Nağmeler sevda ateşim olmuş iniltileri
Dinleme de bülbüller avukatım üstelik
Parada almıyorlar yıldızlar yanıyor
Sebepsiz gidişine hüznü yağmur da
Eskisi gibi aydınlatamıyor yeryüzünü
Neden aydınlığa hasret binbir görsel
Nimet yıldızlar sizdemi vuruyorsunuz
Peki de ilk acı nedir tarifi kimde dir



Boş bavul nasıldır Bilir misin
Ha ben ha bavul hiç bir fark yok
Şimdi nasılmıyım hayret hangi dağda
Kurdun öldü de aklına geldim gurur
Fazladır kibir aparatta vurdum duymazlık
Son moda gerek yok çelimsiz ayak
Oyunlarına tüm organlarım iflasla
Mücadele veriyor yokluğuna gelirsek
Nane limon fayda etmiyor karnım da
Gereksiz sancılar aşure yaparcasına
Kırıyor Kiremitleri



Takvimler gidişinin birinci yıldönümü
Olduğunu söylüyor bu yıldönümü
Karanlıkta yım biliyor musun
Mum ışığı dumanını savuruyor içime
Bulaşıklar dağ gibi olmuş bekliyor
Ortalığın hali perperişan gittiğinden beri
Tek el değmedi hatıra kokan tek nefsime
Bir yılımı çaldın koskoca bir yıl varsın
Vursun dalgalar üzüntü yok sende
Yoksun uçurum dayım küçük bir zaman
Dilimi Kaldı dalgalara kavuşmama
Varsın vursun suyu bol olsun rengi
Değişen Güneşim’in varsın vursun
Şikayetim yok hem de ölümüne ne
Gerekirse vurun dalgalar acımayın



İlk fısıltı ilk ses sela sesini duyar gibiyim
Bol olsun toprakla meşkim çürütsün
Toprak ana daha yolun başındayım
Nasıl olsa


İbrahim KANDAMAR
17.01.2007