ümidin hayatdan çekildiği gün
mağdurun gözyaşı azar besbelli
nifak tohumları ekildiği gün
bereketsiz kalır pazar besbelli

nasıl dişliydi o conta sıyıran
kalmadı dünyada bizi kayıran
hangi merhametsiz bizi ayıran
Cengiz, Ramses ya da Sezar besbelli

felek tehdid edip kafa tutarken
bezirgânlar una kepek katarken
bizim memleketde güneş batarken
cücenin gölgesi uzar besbelli

bekliyorken gönül bir ziyareti
yenmez dediler her kuşun her eti
içimize düşen bu harareti
söndüremez Aras, Hazar besbelli

sana olan sevgim olmazsa onuk
damarlarım gergin yüzümse donuk
şeytan olur bize davetsiz konuk
bütün pilanları bozar besbelli

sana temayül bir melul merakdı
vuslat ihtimali çok mu ırakdı
ne ağaçlarda dal budak bırakdı
ne de kelle koyar hızar besbelli

çatlamaya durdu sevgi yolları
tuz doğurdu yüksek dağın balları
sabah akşam acı çeken kulları
ayrılıklar eder bizar besbelli

alında biriken son terimize
sevgiyle bakmışım göz ferimize
sahip çıkamazsak birbirimize
yedi düvel bize kızar besbelli

ıstırabda çeşit çeşit türlere
mahkûm muyuz üstte başta kirlere
nasıl düştük böyle farklı yerlere
aşkımıza değdi nazar besbelli

kader bizi sevip öper mi olur
yoksa arkamızdan teper mi olur
sevgisiz çatıdan siper mi olur
bu tavandan çok su sızar besbelli

çile çekmemize gelince sıra
sayılır sinede onlarca yara
umutlar yitip de düşdün mü dara
ikiyüzlü dostlar tozar besbelli

işimiz rüyaya dalmak mı bizim
saçları sineyi yolmak mı bizim
korkumuz ortada kalmak mı bizim
kabrimizi biri kazar besbelli

feda ki gözüme perdeler çekti
ardından sızıma tuz biber ekti
tükenmek bilmezse özlemin vakti
dünya olur bize mezar besbelli

alimler kâmiller bize ne derdi
Aydın’ın kalemi gamdı kederdi
hep naif yazmaya gayret ederdi
bazen böyle mahzun yazar besbelli

6 Ocak 2018, Almanya