Bulanırken hava
Düğümlenirken ara
Gizemler gri ağlıyor
Özlemlerde
Beyaz kefen
Feyyaz toprak
Geleni sarıyor
Ölenide
Taşoren hicranlarda
Örseleniyor zaman
Aman örseleniyor
Bekârlık gibisi yok
Evlilikler bu kadar sahte iken
Karayel eserken
Şahin tepelerine
O dilsiz tenine kaç kez hükmettim
Kaç kez ümidimi kestim
Anladığım o ki!
Varlığın düş
Yokluğun sahi
Baktık görmeden
Govermeden baktık
Nar-ı bahtsızlığımıza
Ne çok şey ısmarladık
Yanık sesinde fırkatın
Azmı demlendik
Azmı komaya girmedik
Belkide aşk bir sağır dilsiz sendromudur
Yabana atılmayacak
Kelimeleri çiftleştirmekten korkuyorum
Keşmekeşlikten
Göz gördüğünün yalancısı
Söz dilin çıbanı
İçinde od yoksa
Yanmayı öğrenemesin
Kır çiçekleri topluyoruz
Kaçkar dağının utopik kismetinden
Nispetinden doğum sancıları
Bakma bana öyle
Hüznümü içme
Hüznümle dalga geçme
Zira bütün aşklar sabıkalıdır
Sevdanın ırzına geçerken