0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1286
Okunma

köşe başlarındayım kırgın ve yorgun
saat başları da ondan hiç farksız değil,
takatsizim dergahımda.
geçer gider, ummanın
içinde acılarla, pişmiş
talihsiz ömrüm.
ve ben bir damla bile içemeden
bu diyardan susuz göçer
giderim.
eğer her şeyin bir sonu varsa
vakit dolmadan arala
gönül bahçeni.
sanma ki sadece deryalarda
sanma ki kıyı döven dalgalarda
sanma ki ıslık çalan fırtınalarda, bu
kara sevda.
sarmış kokun, afakımı mis gibi rayiha
dağlarda ve taşlarda bile söylenir türkülerin
gökyüzünü sarmış esrarlı bir hava
ben uzaktan sana sevda seliyim
güzelim.
yorgunum içimde derin sessizlik
sana müptelayım ey gönül
usul usul yanar bu odum,duy
harap etti hayatımı garip
sensizlik.
şimdi gecenin yangınlarındayım,
içimde gecenin ateşi var, kor gibi,
yanarak
avuçladım ben, bu kör karanlıkların,
siyah örtüsünü
en hevesli yolcusuydum tutkunun peşinde,
giderek
çoğalan kör karanlıkların
ilgilendirmedi, hiç
gecenin ritimli söküşleri iğnemin ucunda
aşalım derim boğazları, el birliği ile, bardaktan
boşalırcasına dökülen
yağmur misali
fışkırır kör kuyulardan
yusuf yüzlüler
yetişmeliydim tufan var içimde gönül
ruhumun etrafında dansçı kelebekler
kavuşmalıydım sevdiğime anlık dakikalar
bitmiyor ki fırtınalar
dalgalar usanmış kıyıyı dövmekten
çile kapısında pişmemiş gönül
bekletme, binmelisin son kurtuluşun bu
çalkantılı içimde, susayan cümleler
çaresizdim, kendi tufanımda,eller ne der?
yüreğim ezgindi, içim kurtuluşa hasret
ve koştum o duyguyla,cesaretlendim,
son bir çırpınışla ,konuşlandım,kendi gemime
artık yüzdürmeliydim, kendi tufanımda,
çünkü muhtaçtı tüm insanlık
Nuh’un gemisine…
.....
yusuferdoğan