A B C A N S İ M İ D İ ?

Mekân göstermiyor iki bin vesikâlı kadına tanrısal başkan(!)
Kaldırımlar aç! Ağzının suyu akan kıronun bakışı çam yaprağı
Delik görse aşka gelir! Şaha kalksa da mertek sanır..! Yamulur
Sülük gibi yapışır eli eğreti kadına değmeyen kasığı harlı..!

Kubarak kubarak öte öte girilir komşu kapıdan fıstığı yeşile!..

Gözleri fıldır fıcır, ipileye tipileye gelir yüzü dalayan bakış
Göz izi kaldı kapçıklı kadında(!) Hacıbaba gördün mü? Vah vah..!

Çocuğa taciz diz boyu! Ziline de basarlar zaman zaman!..
Serçeleşen cinsel açlıkla takım taklavat kapına dayandı… Utanç
Abidesi… Sen hâlâ kent dışına açılsın demiyorsun körü körüne
Bu ne perhiz, ne lahana turşusu?!.. Güldürme muhacir şairi
İsyanım izlekten izleğe atlayan, yüz yüzle yaşayana..!

Doğuştan esnafı makasçı yaparsan uzun ince yola
Kadrolu dokumacı, mevsimlik kimi zaman! Vaterci yevmiyeli
Mesai yazmaz, karabulut gibi abanır alan talan
Barsama rengi emeğe!.. AB cep etme kriteri mi bunlar..!?

Kemiğini kırmadan iliğine kadar söğüşler kırpıntı işçiyi
Cebine aşırdığı katma değerle vakıf kurar öbürlene böbürlene
Kurbanı sucuk yapar yolu sevgiden geçmeyen uyanık yürekli.

Kul hakkı sorulur mu kayıt dışını seven ayaklı vicdana(!)…

Bilir kendinden başka bir eksiği kalmadığını
Şıngır yürek sıkılır, kısa keser cuma namazını..?
Osmanlıdan kalan alışkanlıkla İslam’a sığınsa da
Düşürmez bir dosta yürek! HacıBektaş kutupluluğu yapar ancak!

Hayatın altına süpürseler! Avaz avaz, sesi acısa halkının
Böcül böcül bakar!?.. Çağıl çağıl
Dile gelmez dut dalı, yekinmez içli bir türkü
Geç ılışır derine düşen yürek! Aç gözlü medya da reklama fit?

Yüreğinin gömüsü bağı! Git gel kepkel kabak tepe.

Ali Akdemir
05. 05. 08