esrarlı aynalarda çiseli yağmurlar
içini ısıtan sevgili geldi işte uzak yollardan
sessizlik derinleşmesin diye

derin sızılar girdabıydı kalbin
kime dokunsan apansız bir tren çığlığı
bir kör uzak varlığın hiçliğinde yokluğun

seni uykularımın en uzun düşü yaptım
mühürledim kalbime kutsanmış dudaklarını
kuytularımda yalnız açan orkide
seninle bildim ben ıssızlarımı
ince bir yağmur gibi süzülüyor göz pınarlarımdan hayat

içini ısıtan sevgilerle geldi gül hazan sevgili
hayatın kırık çizgisine uçurum kanatlı seviler getirdi
açtı kalbinin sessiz kapılarını ulu nidalarla
la hecesiyle başlar vuslatlar

ışığın peşindesin hüzzam güftelerde
güle susuyorum aşka sonsuz olan sana
demdir nefesin
yağmurlar getiriyorum ağrılı hicranına

güz sabahı avlularda katrelenmiş la sesi
aşkların kadını koyu matem susuşlardı
kırgın ışıklar varsın yansısın hüzzam kuyularına

ruhumun çiçek tarhlarında
bir zarafet bahçesidir aşk
rıhtımlar yabancı kentler ilkel
vuslatlar düşlüyor
sonsuz mihmanlar
ceyb_i hırkan

geldi işte içini ısıtan sevgili
uzak yollardan
sessizlik derinleşmesin diye


Ömriye KARATAŞ
26.12.217
Her şey iki harf, tek hece ile başladı: LA. Bütün esrar, bütün maharet, bütün güç/kuvvet, bütün nizam:/ntizam buradaydı. Prangaları koparan, zincirleri kıran, bütün zindanları yıkan, her türlü esareti, köleliği, sömürüyü, özgürlüğe bir çağrı sadece bu iki harf, tek heceydi: LA. LA bir hayat ...