Kâbe’nin siyahına vurulmamak kabil mi
Melek kanatlarından süzülür bin bir ahenk
Tavaf eden müminler meleğe mukabil mi
Gönülleri ışıtır ikliminde yedi renk
Ve selam kapısında hayali peygamberin
Özgürlüğü tescilli bu beldede kamberin



Bilâl’in sesindeki tını ayrı bir hüzün
Peygamber sofrasında bereketin kokusu
İki cihan serveri tek gülü öykümüzün
Sızar parmaklarından zemzem misal berrak su
Ve selam kapısında hayali peygamberin
Özgürlüğü tescilli bu beldede kamberin



Ebu Bekir cömertlik kapısının takıdır
Adaletiyle kaim bir Ömer geçip gitti
Haya Osman’da nurdur cennet iştiyakıdır
Murteza şehit oldu ilim onunla bitti
Ve selam kapısında hayali peygamberin
Özgürlüğü tescilli bu beldede kamberin



Fatıma fatımaydı babasının annesi
Hatice’den yadigâr betül efendimize
Hasan ile Hüseyin birer inci tanesi
Öyle çok muhtacız ki bıraktıkları ize
Ve selam kapısında hayali peygamberin
Özgürlüğü tescilli bu beldede kamberin



Medine kutlu belde Uhud’un dolayında
Hamza’nın şehadeti gam yükledi burcuna
Dolunayın rüyası ışık miraç ayında
Nur yağar müminlerin açılan avucuna
Ve selam kapısında hayali peygamberin
Özgürlüğü tescilli bu beldede kamberin



Kâbe kıblegâhımız tüm varlık ona döner
Bismillah’ın özünü süzer her gönle ışık
An gelir minarede yanan kandiller söner
Kabe’nin siyahına mümin müminat âşık
Ve selam kapısında hayali peygamberin
Özgürlüğü tescilli bu beldede kamberin



Hacerin düşündeki abıhayat mı zem zem
İsmail’in topuğu keşfeder masumane
Açlığa susuzluğa bir katresi olur em
Safa Merve arası değil Hacer divane
Ve selam kapısında hayali peygamberin
Özgürlüğü tescilli bu beldede kamberin



Kâbe ki İbrahim’le İsmail’den yadigâr
Mekke’nin aguşuna emanet has hatıra
Kâbe ile tescilli zemzem ıtırlı diyar
Derunumuzda yeri sığmaz iki satıra
Ve selam kapısında hayali peygamberin
Özgürlüğü tescilli bu beldede kamberin
Ankara, 08.12.2017 İbrahim KİLİK