3
Yorum
6
Beğeni
5,0
Puan
1988
Okunma

Ankara’yı sevmemi İstanbul kıskanıyor
Erguvanî sözcükler üşüyor hayalimde
Bu şehr-i Ankara’yı Leyla bensiz anıyor
İstanbul gül açıyor yâr ıtırlı her imde
Mavi gerdanlığını takıyor da boynuna
Zarafet besteliyor Üsküdar’da dört mevsim
Kızkulesi alıyor düşlerimi koynuna
Boğaz erguvan renkli değişmeyen has isim
Mihrabat Korusu’ndan bir ışık süzülüyor
Mavi sulara doğru aksediyor gülüşü
Ankara bozkırında bu hâle üzülüyor
Besteliyor dem be dem İstanbul renkli düşü
Ben de bir taşralıyım aşina Ankara’ya
İstanbul renkli düşü hurufata pay ettim
Bir çare bulamadım sinemdeki yaraya
Bu rekabet içinde yok aklımı zay ettim
İnceldi Kızkulesi minareler ayrı tarz
Ankara’da estetik kaybolan renkli rüya
Beş vakit huzur vakti gönülden Allah’a arz
Ankara’da payitaht kim ne der hayal bu ya
Ankara’yı sevmemi kıskanmasın İstanbul
Deniz olmayan yerde hayat hep yeknesaktır
Yedi tepe yedi sır vâkıf olamaz her kul
Taşradan İstanbul’u sevmek zaten yasaktır
İstanbul’un saçları güneşten ilham alır
Ankara sinesine bozkır ayazı sarar
Bize böyle sevdadan bir Leyla faslı kalır
Hurufat yola düşer efsane şehri arar
İstanbul’la Ankara bizim kader bağımız
İkisi de payitaht ikisi de mukaddes
Örülür sabah akşam tel tel sevgi ağımız
Dese de bestenigâr bu sevda değil lades
Ankara, 07.12.2017 İbrahim KİLİK
5.0
100% (3)